Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a kadar hep başka yöntemler denedi


 DP Genel Başkanı

DP Genel Başkanı Uysal: 27 Mayıs darbesi demokrasi ve adalet fikrine karşı yapıldı.


Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal;”  27 Mayıs 1960 darbesinin ardından idam edilen merhum Başbakan Adnan Menderes’in mücadelesinin sadece “siyasi” olarak tanımlamanın yanlış olduğunu söyledi. Menderes ve arkadaşlarının “herkes için demokrasi” ilkesiyle hareket ettiğini vurgulayan Uysal, “Adnan Menderes’in uğruna idama gittiği mücadele siyasi değil, ilkesel ve ülküsel bir mücadeleydi.” ifadelerini kullandı. Demokrat Parti kadrolarının dünyadaki toplumsal, ekonomik ve siyasal fay hatlarının kırıldığı İkinci Dünya Savaşı’nın akabinde “demokrasi ve kalkınma” mücadelesi verdiğini belirten Uysal, şöyle devam etti:”Bu mücadelenin başarılı olmasını kabul etmeyen kimseler darbe ile bu başarıyı sekteye uğratabileceklerini düşündüler. Ülkenin 14 Mayıs 1950 öncesi idari iklimi hepimizin malumu. ‘Tek parti’ ve ‘tek adam’ hakimiyeti, bir zümrenin hegemonyası söz konusuydu. Hak ve hürriyetler açısından bakarsak ‘müsaade edildiği kadar’ hakka ve hürriyete sahip insanlardan teşekkül bir ülke vardı” dedi


HAİNLER, HEP ÜNİFORMALARIN ARKASINA SAKLANDI


Demokrat partililerin “Milleti ayağına bekleyen anlayışa karşı millete gidiyoruz” sloganıyla hareket ettiğini hatırlatan Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü: “1950 seçimlerini ‘demokrasi bayramı’ olarak isimlendiriyoruz. Zira çok partili ve ilk hür seçimlerdir. O dönemdeki Türkiye’nin gelişmişlik seviyesi, kaynak kullanımı, öz sermaye miktarı, insan yetiştirme gücü ve yakaladığı refah ivmesi 27 Mayıs eşkıya hareketinin hedefindeydi. 27 Mayıs darbesi, bir siyasi partiye, oluşuma karşı değil, demokrasi ve adalet fikrine ve kendi kendine yetebilen bir Türkiye’ye karşı yapıldı. O eşkıya hareketinin odağında demokrasi vardı. 15 Temmuz’da da hain darbecilerin hedefi demokrasiydi. Milli iradeye meşru zeminde etki etme kabiliyetinden yoksun suç şebekeleri 27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a kadar hep başka yöntemler denedi. Daha da acısı, milletin şerefli ordumuza duyduğu güveni ‘yumuşak karın’ bilen hainler, hep üniformaların arkasına saklandı. Biz, 70 sene önce bu hareketi Türk siyasetinin direği haline getiren ve her bir talebini meşru zeminde dile getiren, darbelerin mağduriyetini yaşamış bir hareketin temsilcileri olarak ‘darbe’ sözcüğünü duymaktan dahi rahatsızlık duyuyor, imkân olsa sözlüklerden çıkarmak istiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.